Ayakta geçmeyen yara, morarma, ağrı veya parmaklarda soğukluk… Bu belirtiler, genellikle bacak damarlarında ciddi bir tıkanıklığın işaretidir. Özellikle diz altındaki ince damarlar zamanla tamamen tıkanabilir. Bu durum en sık şeker hastalığı, sigara kullanımı ve ileri yaş nedeniyle görülür.

Klasik Girişim Yöntemleri Her Zaman Yeterli Olmayabilir

Bacak damarlarındaki tıkanıklıklar genellikle kasıktaki atardamardan girilerek yapılan işlemlerle açılmaya çalışılır. Ancak bazı hastalarda tıkanıklık çok uzun ya da çok sert olabilir. Bu durumda klasik yöntemle damarın içinden geçmek mümkün olmayabilir.

Alternatif Giriş Yolları: Ayağın Atardamarından veya Yan Kılcal Damarlardan

Klasik girişle açılamayan bu tıkanıklıklarda bazı özel teknikler kullanılabilir:

Ayağın atardamarından girilerek, damarın tıkalı bölümüne aşağıdan yukarı doğru ulaşılabilir.

Bacağın kendi geliştirdiği küçük yan damar yolları (kollateraller) üzerinden tıkanıklığın arka kısmına ulaşılabilir.

Bu sayede damar içeriden açılır ve kan akımı yeniden sağlanır.

Bu Yöntem Ne Sağlar?

✅ Parmaklara kadar kan ulaşır
✅ Yaranın iyileşme şansı artar
✅ Parmak ya da ayak kaybı (ampütasyon) riski azalır

Sonuç

Diz altı damar tıkanıklığı olan her hastada bu yöntemler gerekmeyebilir. Ancak klasik girişle açılamayan durumlarda, bu alternatif yollar önemli bir seçenektir. Doğru zamanda yapılan bu girişimler, hastanın ayağını ve yaşam kalitesini koruyabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This field is required.

This field is required.